Beyaz yakalı biri mobbing öyküsü yazarsa ne değişir?

Beyaz yakalı biri mobbing öyküsü yazarsa ne değişir?

Beyaz yakalı biri mobbing öyküsü yazarsa ne değişir?

Kızılay Metrosu’nda indi.

Üç dakika sonra Karanfil Sokağa ulaşmıştı.

Bir beyaz yakılıydı.

Adı, senin adınla aynıydı.

Her zamanki kafede tereyağlı simit ve çay almak için sıraya girdiğinde saat 08.27’yi gösteriyordu.

Sıradakini alabilirim diyen sese yöneldi.

Kararında bir tebessümle, günaydın Mehmet Bey dedi beyaz yakalı.

İçten bir tebessüm güzel bir gün demekti; kasada hesabı alan Mehmet için.

Kendisini bir makine olarak görmeyen müşterisine bir kez sesli olarak binlerce kez ise içinden teşekkür etti Mehmet.

08.47’de günün ilk toplantısı için hazırlıklarını yaptı beyaz yakalı.

Adı çok bilinen firmanın toplantı odasına genel müdür geldiğinde saat 09.10’du.

Genel müdürün onlarca talimatından payını düşeni aldı.

Genel müdürün her zamanki keyifsiz suratının sadece kendisini değil toplantıdaki herkesi gerdiğini gördü.

Derin bir nefes aldı.

Gün içinde derin nefesleri tekrarladı.

Saat 18. 13’te mesai bitti.

Evine gitti.

Yatmadan LinkedIn’e girdi.

Genel müdürün paylaşımı düştü akışına.

Mevlana’nın “Gönül almayı bilmeyene gönül emanet edilmez.”  

Sözünü paylaşmış ve ardından “Yönetim bir süreç, sonuç ise adalettir.”  Diye yazmıştı.

Okudu.

Bir like attı.

Evet, yanlış okumadın.

Bir like attı gönderiye.

Çünkü genel müdürün tek tebessüm ettiği zamanların bu beğenileri baktığı zamanlar olduğunu tüm çalışanlar biliyordu.

YORUMLAR

    Bu konuya henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...

YORUM YAZ